2 yaşına kadar her bebek otomatik olarak doğru nefes alıyor. Ancak daha sonra hayatımızda yaşadığımız çeşitli stresler nedeniyle doğru nefes almayı yıl be yıl unutuyoruz. Nefes terapisi ise bize tekrar doğru nefes almayı hatırlatan bir yöntem…
Nefes almak dünyanın en basit şeyi değil mi? Ancak çoğumuz zaman zaman, günlük yaşamımızın koşturmacası sırasında, nefes almanın, daha doğrusu doğru şekilde nefes almanın önemini unutuyoruz. Doğumdan 2 yaşına kadar mükemmel bir şekilde gerçekleştirdiğimiz bu eylem, çeşitli stres kaynaklarından ve ‘çok fazla dijitalleşmenin’ günlük etkilerinden etkileniyor ve sağlığımızı ihmal etmeye başlıyoruz.
Uzmanlar, pek çoğumuzun gün boyunca sık sık nefes almayı unuttuğumuzu söylüyor. Nefes almak, yaşamsal fonksiyonlarımızı sürdürmenin en önemli ihtiyacı olmanın yanı sıra, bizi geçmişle gelecek arasında var olan, zihnimizi dağıtan tozu süpürüp sakinleşmesine izin veren, bizi şimdiki ana geri döndüren bir araç aynı zamanda. Hatta pek çok fiziksel rahatsızlığımızın nedenlerinden biri de doğru nefes almamamız olarak görülüyor.
İzleyin: Nefes Terapisi ile Doğru Nefes Alma Yöntemleri
Her gün aklımızdan kabaca 60.000-80.000 düşünce geçiyor. Bu, kafamızın ne kadar dolu olduğunu gösteren bir rakam. Beyin, vücudumuza giren oksijenin yaklaşık yüzde 25’ini kullanıyor. Bu çok büyük bir yüzde! Bu yüzden aylarca aç kalmamıza veya günlerce susamamıza rağmen üç dakikadan fazla nefes almayı bırakamıyoruz.
Öyleyse neden yanlış nefes alıyoruz? Bebekler nefes aldığında, mideleri bir balon gibi genişler ve büzülür. Çünkü diyaframlarındaki kasların tam kapasitesini kullanırlar. Nefes almanın doğal bir akışı var. Biz yetişkinlerde çoğunlukla bu akış bozulmuş oluyor. Çünkü 2 yaşından itibaren öz-farkındalık büyüdükçe, karşı karşıya olduğumuz durumlar yüzünden nefesimizi tutmaya başlıyoruz. Annemiz kızgın olduğunda, nefesimizi tutuyoruz örneğin. Öğretmenimiz ya da patronumuz bizi azarladığında nefesimizi tutuyoruz. Oysa, zihnimizdeki ve duygularımızdaki tıkanmalar, olumsuz durumlar yaşadığımız önceki zamanlarda nefesimizi tutmuş olmamızdan kaynaklanabilir. Sonuç olarak yıllar içinde nefes almamız doğal uyumunu kaybediyor. Çocukken hissettiğimiz sevinç ve heyecan, endişe ile yer değiştiriyor.
Peki nasıl nefes almalıyız? Kontrollü ve bilinçli bir yaklaşım gerekiyor bunun için. Diyaframı kullanarak nefes almak önemli. Şimdi size bir yöntem gösterelim. Burnunuzdan derin nefes alın, içinizden “Nefes aldığımı biliyorum” deyin. Sonra nefesi burnunuzdan bırakın, yine içinizden “Nefesimi bıraktığımı biliyorum” deyin. Bunu yaparken, elinizi karnınıza yerleştirin ve diyaframınızın bir balon gibi genişlemesine izin verin, nefesinizi hissederek ciğerlerinizi ve rahminizi doldurun, vücudunuzdan hafif bir esinti gibi aksın nefesiniz. Omuzlarınızın, belinizin, sırtınızın ve boynunuzun rahat olması ve nefes alırken dik bir pozisyonda oturmanız önemli. Solunumunuz yavaş ve telaşsız bir hızda olmalı. Bu nefes egzersizinden sonra bol su için.
Uzun nefes almak uzun bir yaşam sürmek demektir. Hayatınızın değerini biliyorsanız, uzun nefesler alın. Diyaframın hareketi, karın organları üzerinde bir masaj etkisi yaratır ve ayrıca vücut için bir tür doğal detoks mekanizmasını aktive eder. Diyaframla nefes almak, yakın zamanda doğum yapmış anneler için hamilelikle ilgili ödem veya şişlik semptomlarını hafifletmek için de iyidir. Bu tür solunum, stres seviyelerini dengelemek ve kabızlıkla mücadele ile mide ile ilgili problemler için idealdir.
İşte size nefes terapisi uzmanlarından birkaç tavsiye daha… Sabah uyandığınızda kedi gibi esneyin ve güze 3 derin nefesle başlayın. Telefonda önemli bir şey konuşmadan ya da önemli bir toplantıya girmeden önce 3 derin nefes alıp sakinleşin. Bir de aralarda şu tekniği deneyin: Nefes alırken üçe kadar sayın. Nefesi verirken ise altıya kadar sayın. Burundan alıp ağızdan verin. Bunu günde 2 dakika yapmak size iyi hissettirecektir.