“Stres bebeğin cinsiyeti etkiler mi?” ne kadar mantıksız bir soru olarak gözüküyor, değil mi? Erkek ve kadındaki kromozonlardan, daha ilk döllenmede cinsiyet belirlenmiş oluyor zaten dediğinizi duyuyoruz. Erkekte XY kromozonları ve kadında değişmeyen XX kromozonları vardır. Erkekten gelen Y kromozonu, kadındaki X ile birleştiğinde XY yani erkek bebek dünyaya geliyor. Erkekteki X kromozonu, kadındaki X ile birleştiğinde ise XX yani kız bebek dünyaya geliyor. Evet okullarda öğretilen bu…

Hamilelerde Stresin Bebek Üzerindeki Etkileri

Ama bilim ve teknolojinin geliştiğini ve önceki kabullere bağlı kalmadan ilerlediğini de hatırlamak gerekiyor. Bilim adamlarının son buluşuna göre, hamileliğin ilk evrelerindeki stres, bebeğin cinsiyetine etki edebiliyor. Hatta sadece bu değil, anne adayındaki yoğun stres, kortizol salınımını arttırarak, bu salgının plasentaya de karışmasına yol açıyor.

Bu da bebeğin daha az oksijen ve besin alması demek oluyor. Annede stres, hem fetüs gelişimini hem de doğumu direkt olarak etkiler. Kortizol ilk aşamalarda, bebekte artan kalp atışlarına, eksik beslenmeye, kan akışının daralmasına da yol açıyor. Stesin hamilelikte, bebek üzerindeki etkilerini araştırmak için, bir grup araştırmacı, 187 gönüllü hamile kadın üzerinde stresin etkisini hamilelik süresinde gözlediler. Kesin olarak, aşırı stresli annelerin, bebekleri hiperaktif oluyor. Stres yüksek tansiyona yol açtığı gibi, kadının daha fazla kalori almasına da yol açıyormuş.

NE? NASIL?  Pürüzsüz bir cilt için neler yapmalısınız?

İzleyin: Stres bebeğin cinsiyetini etkiliyor mu?

Doğum ise, stresli kadınlarda çok daha zor gerçekleşiyor. Bilim insanlarının bir çıkarımı daha var, aşırı stresli anne, kız çocuk dünyaya getiriyor. 11 Eylül ABD saldırısından sonra, dünyaya gelen kız çocuklarında patlama olması da gözden kaçmamış ve bu araştırmaya destek olarak kullanılmış. Aşırı stresli kadınların bebekleri, kardiyak aritmisi geliştiriyor ve çocuklar potansiyel yüksek tansiyon hastaları oluyor. Bebeklerde merkezi sinir sisteminin gelişmesi gecikiyor. Erken doğum da bunun sonuçlarından sadece biri. O halde hamile kadınların hamilelik süresince, mutlaka stresten uzak kalması çok önemlidir. Durup dururken strese girmiyoruz ki diyeceğinizden eminiz. Evet haklısınız ama eldeki imkanlar çerçevesinde, mümkün mertebede bu 9 ay on günlük süreci stressiz ya da en az stresli olarak geçirmeye gayret göstermeniz, hem sizin hem de bebeğinizin ortak yararına olacaktır.