Bazı günler kendimizi çok yorgun ve uykusuz hissedebiliriz. Uykumuzu almış olsak bile… Bunun nedeni mevsim değişimi ya da vücudunuzun susuz kalması olabilir. İşte size yorgunluk hissiyle baş etmenin yöntemleri…
Bir sabah uyandınız, sekiz saat uyuduğunuz halde kendinizi uykusuz, bitkin ve halsiz hissediyorsunuz. İnanın yalnız değilsiniz. Pek çok kişi, bazı günler normalden daha halsiz ve bitkin hissedebiliyor. Gündelik hayatta enerjimizi azaltan ve yaşam kalitemizi düşüren bu sorunun pek çok sebebi olabilir.
İZLEYİN: Yorgunlukla nasıl baş edebiliriz?
Özellikle büyük şehirlerde, stres, hava kirliliği, gürültü, insanların kendilerini enerjileri çekilmiş gibi hissetmelerine sebebiyet verebiliyor. Hele de plazada çalışan bir beyaz yakalıysanız, klimatize ortam, binadaki oksijen yetersizliği, patronunuzun ya da iş arkadaşlarınızın negatif tavırları da halsizliğinize halsizlik katabilir.
Yine mevsim değişimleri, güneşsiz, kapalı, kasvetli günler de insanların kendilerini ekstra yorgun hissettiren sebepler arasında sayılabiliyor. Güneş tepenizde pırıl pırıl parlarken kendinizi ne kadar neşeli ve yağmurlu bir havada ne kadar ağır hissedebileceğinizi bir düşünün. Aslında çok normal.
Peki ama bu farklı faktörlere bağlı yaşanan gereksiz ve can sıkıcı yorgunluk hissinden nasıl kurtulabiliriz? Bunun pek çok yolu var.
Bir kere, uyku sürenizin gerçekten de sizin vücudunuz için yeterli olup olmadığına dikkat edin. Örneğin birkaç gün, her zaman uyuduğunuz saatten daha erken uyuyun ve bakın bakalım, gün içindeki yorgunluk hissiniz azalıyor mu…
Mevsim geçişlerinde, özellikle de kıştan bahara geçerken, doğa canlanır, ağaçlar çiçek açar ve polenler her yerde dolaşmaya başlar. Bu nedenle, bahar aylarında hissettiğiniz yorgunluk, aslında polen alerjisinden kaynaklanıyor olabilir. Böyle bir sorununuz olup olmadığını öğrenmek için bir doktora başvurun ve alerji testi yaptırın. Böyle bir durum varsa, doktorunuz size alerji ilacı ya da çeşitli önlem tavsiyeleri verebilir. Bu şekilde baharın keyfini huzurla çıkarabilirsiniz.
Bunların dışında, özellikle stresli günlerin ardından yapacağınız yürüyüşler, size yeniden enerjik hissettirmek için iyi birer araç olacaktır. Mümkünse bu yürüyüşleri deniz kenarında ya da ağaçlık yerlerde yapabilirseniz, değmeyin keyfinize…
Yine açık havada, parklarda, bol ağaçlı bir koru ya da ormanlık bir alanda ailenizle yapacağınız küçük piknikler de neşenizi ve enerjinizi artıracaktır.
Mutluluk hormonlarının vücudumuzda azalması, yorgun ve bitkin hissetmemize de sebebiyet verebilir. Bu nedenle mutluluk hormonlarını artırmak için bazı yöntemler uygulamak da size çok iyi gelecektir. Bunun için, örneğin yürüyüşten bahsettik. Yürüyüş dışındaki diğer egzersizler de bunun için biçilmiş kaftan. Kendiniz için en uygun egzersizi bulun. Bu fitness salonunda çalışmak, tenis ya da basketbol oynamak, yoga ya da pilates yapmak olabilir. Keyfinize kalmış…
Egzersizin yanı sıra doğru beslenme şekli de yorgunluğa karşı en iyi silahlarınızdan biri. Demir, vitaminler, mineraller, protein gibi vücudumuz için gerekli maddeleri içeren besinler tüketmek çok önemli. Bol bol sebze-meyve, balık, badem, ceviz gibi kuruyemişler, tam tahıllar, diyetinizde bulunması gereken gıdalar. Bunun yanı sıra karbonhidrat, şeker ve kırmızı et ağırlıklı beslendiğinizde, bu durum vücudunuzda ekstra yorgunluk hissine sebebiyet verebilir. Yine glüten intoleransı gibi sağlık sorunlarınız olup olmadığını araştırmakta da fayda var.
Bunların yanı sıra, yeterli oksijen almak da yorgunluk hissini azaltmak için çok önemli. Bunun için doğru nefes alıp verdiğinizden emin olur. Mümkünse gün içinde nefes egzersizleri yapın. Olabildiğince temiz hava olan yerlerde gezintiler yapın ve derin derin diyafram nefesleri alıp verin.
Su, vücudumuz için oksijen kadar gerekli. Gün içinde yeterli miktarda su içmediğimizde, iç organlarımız da susuz kalıyor. Bu da yorgunluk ve bitkinlik hissini artırabiliyor. Mümkünse günde 3 litre kadar su içmeye özen gösterin. Bir de C vitamininden zengin meyve ve sebzeler tükettiğinizde, yorgunluk hissine veda edebilirsiniz…