1857 yılında Erzurum’da doğan Nene Hatun, henüz 20 yaşlarında bir gelinken, küçük yaştaki oğlunu ve 3 aylık kızını evde bırakarak Aziziye Tabyası’nın savunmasına katılmıştır. 1877 yılının 8 Kasım’ı 9 Kasım’a bağlayan gecesi, Ermeni çeteleri Erzurum’un Aziziye Tabyası’na girmeyi başarmışlardı. Aziziye Tabyası’nı koruyan Türk askerleri uykuda yakalanıp, kılıçtan geçirilmişlerdi.
Arkadan gelen Rus askerleri, bu sayede hiç bir zorluk çekmeden Tabya’yı ele geçirdiler. Bu haberi alan halk kazma, balta, sopa ellerine ne geçirdilerse, Tabya’ya doğru koşmaya başladılar. Bu koşan halkın arasında ise kocası cephede savaşan Nene Hatun’da vardı. Tabyaya yerleşmiş olan Ruslar, gelenlere ateş açtılar. Ön sırada koşanlar, o anda öldüler.
Arkadakiler yılmadılar ve demir kapıyı kırıp, içeri daldılar. Taşlı sophalı halk ile techizatlı Rus askerleri arasında yarım saat kadar süren bir savaş sonrası Tabya’yı geri aldılar. O geceyi Nene Hatun şu sözlerle anlattı.
“Düşmanda silah vardı, bizde ise iman. İleri atıldım. Dadaşlar arasına karıştım. Satırım durmadan kalkıp iniyordu.” – Türk, Rus işgali direniş sembolü Nene Hatun
İzleyin: Nene Hatun
2300’e yakın Rus askeri ölmüş ve 1000’e yakın da Osmanlı şehit vermişti. Tabya’nın geri alınmasının hemen ardından, içlerinde Nene Hatun’un da bulunduğu yaralıların tedavisi yapılmaya başlandı. Ama Nene Hatun’un kendisi de yaralı olmasına rağmen diğer yaralıların tedavisini yapmak için uğraşmıştı. Vatan için Nene Hatun’un o gece başlayan mücadelesi düşman Erzurum’dan kovuluncaya kadar sürdü.
Anneler günü Türkiye’de nasıl kutlanmaya başladı?
5 Mayıs 1955 tarihinde mayıs ayının ikinci Pazar günü, Türk Kadınlar Birliğinin çabalarıyla ile tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de “Anneler Günü” olarak kutlanması kararı verildi. 98 yaşındaki Erzurumlu Kahraman Nene Hatun ise o yılın annesi seçildi. Yılın annesi Nene Hatun, bir kaç hafta sonra, 22 Mayıs 1955’de ise zatürre hastalığından dolayı 98 yaşında vefat etmiştir. Nene Hatun, kurtuluş mücadelesini verdiği Aziziye Tabyası’na toprağa verildi.
