Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, salgın ve kan grupları ilişkisine dair çarpıcı sözler dile getirdi. Kara, A kan grubu olan kişilerin, çok az olmakla birlikte diğer kan gruplarına sahip olanlara göre daha kolay hastalığa yakalandığını söyledi. Ayrıca O kan grubu olanlar da az oranda da olsa avantajlılar ve biraz korunduklarını belirtti.
Prof. Dr. Ateş Kara, sosyal medya hesabından salgın ile kan grupları ilişkisine dair bir paylaşım yaptı.
“A kan grubu olanlar, çok az olmakla birlikte diğer kan gruplarına sahip olanlara göre daha kolay COVID-19 olurken O kan grubu olanlar da az oranda da olsa avantajlılar ve biraz korunuyorlar. Korunmanın esası mesafe, maske ve el yıkama, lütfen dikkat.” Prof. Dr. Ateş Kara
COVID-19 kan grupları ilişkisi
A kan grubu olanlar, çok az olmakla birlikte diğer kan gruplarına sahip olanlara göre daha kolay COVID-19 olurken O kan grubu olanlar da az oranda da olsa avantajlılar ve biraz korunuyorlar.
Korunmanın esası mesafe, maske ve el yıkama, lütfen dikkat pic.twitter.com/OsEGKCCh4x— Ates Kara (@AtesAtesKara) July 7, 2020
Virüsün en çok bulaştığı ve hasta ettiği kan grubu kesinleşti
Avrupa’da binlerce hasta üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda salgının hangi kan grubunu daha az ve daha çok etkilediği açıklandı. Kan grubu A olanlar, 0 olanlara göre hastalığı daha ağır geçiriyor.
Şu ana kadar 500 bine yakın kişi hayatını kaybetti. Bilim insanları kan grupları ile virüs arasında bağ buldu. New England Journal of Medicine’in yayımladığı araştırma sonuçları oldukça çarpıcı. Binlerce hastanın genleri karşılaştırıldı.
0 grubunun hastalığı ağır geçirme olasılığı düşük
Dr. Parameswar Hari, SARS’da da kan grubu 0 olanların ağır geçirme ihtimalinin düşük olduğunu. Bulgulara göre yeni tip Kovid-19’da da aynı bulguları tespit ettiklerini söyledi. Yani 0 grubu kanı olanlar hastalığa karşı daha dirençli.
Virüs kaygısı ile nasıl başa çıkabilirsiniz?
Son günlerde uzmanlarca tartışılan bir konu var ve bu tartışma virüs kaygısı ile nasıl başa çıkabilirsiniz sorusu üzerine odaklanıyor. Virüs son aylarda gündemin ana konusunu oluşturuyor. Çin’de ortaya çıkan bu hastalık Türkiye’yi de etkisi altına aldı ve ülkemizde yaklaşık 124 bin kişi bu hastalığa yakalandı ve 3.336 kişi hayatını kaybetti. Bu hastalık hızla yayılma etkisi gösterdiğinden birçok kişiyi kaygılandırması çok normaldir. Bu yazıda da bu kaygılardan kurtulmanın yolları üzerine püf noktalar aktarılacaktır.
Kitap Okunmalı
Kitaplar bu karantina sürecinde herkesin en iyi dostudur. Kitap okuyan bireyler gündemden biraz olsun uzaklaşacak ve virüs hastalığını düşünmeyecekler. Gündemin ana konusundan biraz olsun uzaklaşmak için kitap okunmalı ve kitap mutlaka sevilen türde seçilmeli. Kitabın yanında, mizah ve edebiyat dergileri de kişileri iyi hissettirir.
Bol Bol Film veya Dizi İzlenmeli
Film izlemek çok kişinin en sevdiği hobisi. Çünkü filmler insanları bu süreçte iyi hissettiren önemli unsurlardan birisidir. Herkesin sevdiği bir film türü vardır ve sevilen türde yapımlar izlenerek eğlenceli vakit geçirmek mümkündür. İnternet üzerinde farklı platformlarda yer alan popüler filmler arasında bir tercih yaparak karantina günlerinde kaygılı olmaktan kurtulmak olanaklıdır. Özellikle, le casa de papel ya da breaking bad gibi kült diziler izlenerek de gündemin sıkıcılığından uzaklaşılabilir.
Spor Yapmak İhmal Edilmemeli
Sokağa çıkma kısıtlamasının geldiği günlerde çok kişi evde hareketsiz kalıyor ve bu durum da insanı düşünceli ve kaygılı bir ruh haline bürünmesine yol açıyor. Virüs kaygısı ile nasıl başa çıkabilirsiniz? Sorusunun buradaki en iyi cevabı düzenli spor yapmaktır. Peki, evde spor yapmak mümkün müdür diye sorulduğunda bu sorunun cevabı elbette evet olacaktır. Geniş bir odada egzersiz yapmak çok kolaydır. Bu konuda soru işaretleri yaşayanlar için Youtube üzerinden çok yararlı videolar yayınlanıyor. Böylece ev ortamında nasıl spor yapılacağına dair sıkıntı yaşayanlar Youtube üzerinden profesyonel bir destek de alabilir.
Medyadan Uzak Kalınmalı
Son aylarda virüs hastalığı medyanın en önemli haber konusu olduğu için televizyon kanalını açan bir kişi doğal olarak sürekli hastalanan bireylerin haberlerini izleyerek kaygılanıyorlar. Hastalığa yakalanma korkusu yaşamamak için TV ve gazeteler çok sık takip edilmemeli ve daha çok eğlenceli ve öğretici içerikler takip edilmelidir. Kültür ve sanat üzerine yayınlar yapan kanallar takip edilerek yoğun gündemden uzak kalmak güzel bir seçenektir.