Deprem Nasıl Olur? Nedir Bu Deprem?
Deprem hayatımızın bir gerçeği. Ülkemizin bulunduğu konumdan ve sahip olduğu faylardan dolayı deprem gerçeğini kabul edip önlemlerimizi almalıyız. Hiç depremin nasıl oluştuğunu merak ettiniz mi? Nedir bu deprem? Deprem Nasıl olur? Fay nedir? Fay hatları nereden geçiyor? Kafanızda bu gibi sorular varsa eğer doğru yere geldiniz. Yazımızı okuyup videoyu izledikten sonra deprem hakkında yeterli bilginiz olacaktır…
Deprem Nasıl Olur? Hep beraber öğrenelim…
Dünyayı oluşturan kara parçaları aslında sandığımız kadar katı ve hareketsiz değildir. Dünyamızın üzerindeki her bir oyuk ya da yükselti aslında onun yara izleridir. Ve Her bir yara izi, onun yaşadığı sarsıntılar hakkında bilgi verir. Dünyanın yüzeyini oluşturan kara parçaları yerin kilometrelerce altına kadar uzanırlar. Bu devasa kara parçalarının altında ise erimiş kayalardan oluşan sıvı halde bir tabaka vardır. Bu tabakaya magma diyoruz. İşte üzerinde yaşadığımız kara parçaları bu magmanın üzerinde adeta yüzerler.
Kara plakalarının zaman zaman çarpışmasıyla deprem oluşur.
Dünyanın yüzeyini oluşturan bu 25 büyük kara plakası zaman zaman çarpışırlar ve birbirlerini ittirirler. Bu itiş kakış sırasında kara parçalarının birbirlerine sürtündüğü yüzeylerde olağanüstü bir enerji birikmesi yaşanır. İşte depremler bu yıllar içinde biriken enerjinin sadece birkaç saniye içinde salınması yüzünden oluşan yeryüzü sarsıntılarıdır. Bu yüzden depremlerin neredeyse tamamı levhaların birbirlerine sürttüğü sınırlara yakın yerlerde gerçekleşir. Bu görüntüdeki kırmızı çizgiler kara levhalarının birbirlerine sürtündüğü yerleri gösteriyor. Şanssız bir şekilde ülkemiz de bu sınırların geçtiği yerlerden birinde bulunuyor. İşte bu yüzden Türkiye bir deprem ülkesi ve sık sık depremler yaşıyoruz.
Ülkemizde aktif faylar yüzünden çok fazla deprem oluyor.
Tıpkı bizim gibi Japonya da levha sınırları üzerinde bulunuyor ve bu yüzden depremleriyle meşhurlar. Hatta bir ada ülkesi olan Japonya iki kara levhasının çarpışıp birbirleri üzerinde yükselmesi sayesinde oluşmuştur. Benzer şekilde Anadolu da Afrika ve Avrasya levhalarının birbirleri üzerinde yükselmeleri sayesinde oluşmuştur. Ülkemiz sürekli olarak birbirlerini ittiren Afrika, Avrasya ve Arabistan levhalarının tam kesiştiği noktada bulunduğu için depremler açısından maalesef oldukça aktiftir.
Dünyanın her yerinde depremler olabilse de, bu depremlerin tamamına yakını 3 bölgede gerçekleşir. Atlantik okyanusunun tam ortasından geçen Orta Atlantik sırtı. Akdeniz, Anadolu, Himalaya dağları gibi coğrafi bölgelerin oluşmasını sağlayan ve ülkemizin üzerinden geçen Alpin kuşağı. Ve Japonya’da bu kadar deprem yaşanmasına neden olan Pasifik deprem kuşağı, ya da diğer adıyla Ateş Çemberi.
Ateş çemberi denilen Pasifik Deprem Kuşağı
Tabii ki Ateş Çemberi ismi boşuna verilmemiş, dünyada meydana gelen tüm depremlerin %80’i ateş çemberi denilen pasifik deprem kuşağında meydana gelir. Tarihte kaydedilmiş en büyük deprem olan 9,5 büyüklüğündeki 1960 Şili depremi de ateş çemberinde meydana geldi. Bu deprem sırasında 17 ağustos depreminde açığa çıkan enerjinin yaklaşık 1500 katı ortaya çıkmıştır. Depremin yarattığı dev dalgalar o kadar büyüktü ki, binlerce kilometre uzaklıktaki Japonya kıyılarına bile metrelerce yükseklikte dev dalgalar vurmuştu.
Dünyamızı oluşturan kara levhaları sürtünürken bazen birbirlerinin üzerlerine doğru kıvrılırlar. Bu kıvrılma sayesinde dağlar oluşur. Ancak bazen levhalar sürtünme sırasında birbirlerine takılırlar ve hareket edemezler. Hareket edemedikleri için sıkıştıkları noktalarda enerji birikmesi olur. Birbirine takılan noktaların bir anda kırılması ve kara parçalarının hızlıca hareket etmeleri yüzünden depremler oluşur. Bir anda hızlıca hareket eden levhalar yeni konumlarına geldiklerinde hareketleri hemen durmayabilir. Levhaların yeni yerlerine tam olarak oturmaları için biraz daha hareket etmeleri gerekir. İşte bu yüzden büyük bir depremden sonra artçı deprem denilen daha küçük depremler meydana gelir. Yani artçı depremler, kara parçalarının yerlerine tam olarak oturması sırasında oluşan daha küçük sarsıntılardır. Hatta bazen o kadar fazla sayıda artçı deprem olur ki, bir bölgede birkaç hafta içinde yüzlerce artçı meydana gelebilir. Bu olaya deprem fırtınası denir. Ülkemizde son zamanlarda çok sık deprem yaşanması da bu yüzdendir. Fay hatları harekete geçtikleri zaman çok sayıda irili ufaklı deprem oluşturabilirler. Özellikle Ege ve Doğu Anadolu bölgesindeki faylar son aylarda oldukça aktif haldeler…