Çocuklarda en sık karşılaşılan korkular, Çocuklarda görülen korkular genel olarak normal gelişimin bir parçası olarak değerlendirilebilir. Çocukların büyümesi ve korkuları doğru oranda biri ilişki göstermektedir. Büyüdükçe sorunlarla daha kolay baş edebilir bir duruma gelmektedir. Fakat bu korkular, anne babanın yanlış eğitimi, tutumları ile uzun yıllar devam ettiği gibi bazen de istenmeyen fobilere dönüşebilmektedir.
Çocuklarda Oluşan Korkular
Bebeklikten başlayarak, her yaş grubunda farklı korkular görülebilmektedir. Bu gelişim aşamalarında görülen korkular, çocuğun günlük yaşamına bir engel teşkil etmez çünkü doğal süreçler olarak karşılanır. Anne baba tarafından bu korkular pekiştirilmediğinde kendiliğinden bir süre sonra kaybolmaktadır.
Yaşlara Göre Çocukların Korkuları
Yaş gruplarına göre yaşanan korkular şu şekildedir.
- 0-6 aylık arası bebekler genelde yüksek sesten, gürültüden ve ani hareket eden nesnelerden korkabilir.
- 7-12 aylık bebeklerde yabancı kişilere karşı bir korku olabilir.
- 1-5 yaş arasındaki çocuklar, annesinden, ailesinde ayrılma korkusu yaşayabilir. Bunun dışında karanlıktan ve hayvanlardan da korkabilir.
- 3-6 yaş arasındaki çocuklar ise canavar ve hayaletlerin var olduğunu düşünerek çeşitli korkular geliştirebilir.
- 6-12 yaş arasında, yaralanma korkusu, başaramama korkusu yaşayabilmektedir.
İzleyin: Çocukların yaş gruplarına göre yaşadığı korkular – Uzman Klinik Psikolog Kübra GÜVEN DİRİCAN
Çocukların Karanlık Korkusu
Çocuklardaki karanlık korkusu, aslında anne-babanın doğru davranışlarıyla kendiliğinden kaybolabilecek bir korku çeşididir. Özellikle çocukların karanlıktan ürkmesi sıkça yaşanan bir durumdur. Ayrı odada uyuyan çocuklar, her gece anne ve basının yanına koşmak isteyebilir. Kâbusların görülmesi de çocuklarda uyku problemlerine neden olabilir. Her gece kâbus gören çocuğun gündüz neler yaşadığı izlenmelidir. Eğer gerekirse psikolojik destek de alınabilir.
Karabasanlar
Karabasan korkusu her yaşta görülebilir. Uyku sırasında, fizyolojik olarak beyin tarafından uyku felci geliştirilmektedir. Eğer öyle olmasaydı, uyku sırasına kalkıp yürürdük. Ve yahut çok hareket ederdik dolayısıyla iki kişinin bir arada uyuması mümkün olmazdı.
Uyurgezerlik hastalığı hemen hemen herkeste görülürdü. Uyku felci, beyin tarafından uyanmaya yakın çözülmektedir. Bazende bilinmeyen bir sebeple, uyku felci çözülmeden uyanma yaşanabilmektedir. Böyle bir durumda kişi elini, ayağını oynatamaz, konuşamaz hatta bağırmak istese bile bağıramaz. Karabasanlar, hep doğaüstü bir takım varlıklarla ilişkilendirilmiş olsa da, Aslında bu durum tamamen fizyolojiktir.
Periler ve Hayaletler
Çocuklar, bazı yaşlarda filmlerde gördüklerini gerçek olarak algılayabilir. Ve yahut onlara anlatılmış olan hayaletlerin gerçek olduğuna inanabilir. Gelişimleri henüz tamamlanmadığı için neyin gerçek neyin hayal olduğunu tam olarak ayırt edemezler. Beyinsel gelişimleri ile birlikte hayal ürünü korkularından büyük oranda sıyrılma gözlenmektedir. Bu durumda ailelere büyük sorumluk düşmektedir.
Çoğun çevresinde olan kişilerin cinler, periler, hayaletler ya da doğaüstü olayların çocuklar tarafından yanlış kodlanacağını iyi bilmeleri gerekir. Öyle ki hayat boyu üstlerinden atamayacakları korkulara dönüşebilir.
Ayrılık Korkusu
Çocuklarda görülen en temel korkulardan biri de ayrılık korkusudur. Anneden, babadan ya da bakan kişiden uzak kalmak çocuklarda korkuya neden olabilir. Anne her zaman çocuk için sığınacağı güvenli bir liman özelliği taşır. Çocuklar okul çağında geldiklerinde ayrılık korkusu nedeniyle okula uyumda problem yaşayabilmektedir.
Bu nedenle ayrılık korkusunu üst düzeyde yaşayan çocuklarda anne-çocuk arasındaki güven ilişkisi tam oturmamış olduğu gözlenmektedir. Çocuk yetiştirmek demek, yalnızca yemek yedirip altını temizlemek değildir, oyunlar oynamak, sarılmak, öpmek kısaca ona güven vermektir.
Çocukta Kalıcı Korkuların Oluşmaması İçin Yapılması Gerekenler
Çocuklar için şunlar yapılabilir;
- Çocukları disiplin altına almak için bir takım şeylerle korkutulmamalıdır.
- Aşırı koruyucu ve kollayıcı tavırlar sergilenmemelidir.
- Çocuğun korkularını anlamak ve ona göre davranmak gerekir. Ayrıca çocukların yaşadıklarını anlatma fırsatı verilmelidir.
- Korku nedenleri araştırılıp ortadan kaldırmak için gerekli tedbirler alınmalıdır
- Ev ortamı çocuğun kendini güvende hissedeceği bir yer olmalıdır.
Bunların dışında anne baba tutumları oldukça önemli olup, tutarlı ve yerinde davranışlar sergilenmelidir.